Çocuk Diş Hekimliği

Çocuk Diş Hekimliği

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği); 0-14 yaş arasındaki çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlıklı bir şekilde ağızda tutulmasına yardımcı olan, travma, çürük ve kalıtsal etkenlerin dişlerde oluşturduğu sorunların giderilmesini sağlayan anabilim dalıdır.

İlk dişin sürmesinden itibaren 3 yaş dönemine kadar ağızda 20 adet süt dişi bulunur. Yaşı geldiğinde sürecek olan daimi dişlerin yerini korurlar, çocuğun beslenmesini ve buna bağlı olarak gelişimini sağlarlar. Konuşmanın düzgün bir şekilde gelişmesine katkıda bulunurlar. Erken çekilen bir süt dişi, diş diziliminin bozulmasına ve ileride ortodontik problemlerin ortaya çıkmasına neden olur.

Çocuk diş hekimliğinin ilk amacı, dişle ilgili problemlerin çözümünü sağlamak, çocukların çürüksüz bir şekilde büyümesini ve gelecekte diş tedavisinden korkmayan, diş hekimi koltuğuna stressiz bir şekilde oturan bir erişkin olmalarını sağlamaktır.

Erken dönemde yapılan koruyucu uygulamalar ve kontrollerle diş çürüğü önlenebilir bir hastalıktır. Erken dönemde başlayan kontrollerde aileye ve çocuğa ağız ve diş sağlığı ve beslenme ile ilgili bilgiler verilerek, gerekli durumlarda koruyucu tedaviler olan fissür örtücü ve flor uygulaması ile çocuğun çürüksüz bir şekilde büyümesi amaçlanmaktadır. Fissür örtücü uygulaması ile daimi dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki girinti ve çıkıntılar akışkan bir dolgu maddesi ile kapatılarak kolay fırçalanabilen bir yüzey elde edilmekte, aynı zamanda fissür denilen bölgelerde oluşabilecek birikimler önlenmektedir. Yapılan fissür örtücüler 6 ayda bir kontrol edilmelidir.

Flor uygulaması, dişlerin çürümesini önleyen ve yapısal olarak kuwetlendiren bir uygulamadır. Dişler ilk sürdükleri dönemde diş minesi tam olarak olgunlaşmadığından çürüğe karşı dirençsizdirler. Flor, diş minesinin yapısına katılarak dişi asit ataklarına karşı korur ve çürük oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Profesyonel yüzeysel flor uygulamaları sadece diş hekimleri tarafından uygulanabilen koruyucu uygulamalar olup 6 ayda bir tekrarlanması gerekmektedir.

Diş çürüğü, çeşitli bulaş yolları ile edinilmiş çürük bakterilerinin diş yüzeyinde uygun koşulları sağladığında diş sert dokularında oluşturdukları yıkımla karakterize bir hastalıktır. Özellikle erken çocukluk döneminde, uyku esnasında biberon içinde tüketilen şekerli gıdalar ve gece emzirmesi esnasında uykuya dalan bebeklerde görülen yaygın çürüklere Erken Çocukluk Çürüğü (biberon çürüğü) denilmektedir.

Diş travmaları, çocukluk döneminde sıklıkla karşılaşılan yaralanmalardır. Tedavi gerekliliğine; hastanın yaşı, yaralanmanın derecesi, bölgesi, kapsadığı dokular ve hastanın genel durumuna bakılarak karar verilmektedir. Özellikle daimi dişlenme döneminde meydana gelen travmalarda beklenmeden diş hekimine başvurulmalıdır.

Çürük veya travmaya bağlı olarak meydana gelen erken süt dişi kayıplarında, alttan gelecek olan daimi dişin yerini korumak amacıyla yapılan apareylere yer tutucu denilmektedir. Bu apareyler yapılmadığında erken kaybedilen süt dişi boşluğunun yanındaki dişler çekim boşluğuna doğru yatmakta, bu durum uzun dönemde alttan gelen daimi dişin gömük kalmasına ya da farklı bir yerden sürmesine neden olabilmektedir.

Diş tedavisi gereken uyumlu hastalarımızda ve davranış yönlendirmesi sonucu tedavilere uyum gösteren hastalarımızda klinik ortamda gerçekleştirilen tedaviler, anksiyetesi yüksek veya zihinsel engelli hastalarımızda yeterli uyum sağlanamadığından sedasyon ve genel anestezi altında yapılmaktadır.